Vanuatu Cumhuriyeti

 

Büyük Okyanus’ta, Okyanusya Kıtası, Melanezya bölgesinde yer alan bir adalar ülkesi. Volkanik patlamalar sonucu oluşan takımada, Avustralya’nın 1750 km doğusunda, Fiji’nin batısında, Solomon Adalarının güneydoğusunda, Yeni Gine Adası yakınlarında 83 adadan oluşan Vanuatu Cumhuriyeti.

İlk sakinleri Melanezyalılar olan Vanuatu Adaları, ilk olarak 1774’te, Kaptan James Cook tarafından bulunan ve Yeni Hebridler olarak adlandırılan adalar olup aynı ismi bağımsızlık elde edilinceye kadar kullanmaya devam etmişler. 1806 yılında Avrupalı kaşifler tarafından keşfedilen adalar üzerinde, 1880’lerde Fransa ve İngiltere hak iddia etmiş ve 1906’da takımadayı İngiltere-Fransız birlikte yönetmek üzere bir antlaşma imzalamışlar. 1970’lerde başlayan bağımsızlık hareketi ile 1980 yılında Vanuatu Parlamenter Cumhuriyeti olarak bağımsızlığını elde etti.

30 Temmuz 1980 yılında kabul edilen ve kırmızı, yeşil, sarı ve siyah renklerden oluşan bayraktaki sarı renk güçlü Hristiyanlık inancını, kırmızı renk kurban edilmiş domuzları, yeşil renk ülkenin yer altı zenginliğini, siyah renk ise ülkenin yerli halkını simgeler.

Vanuatu’nun en fazla gelişen, en büyük ve kalabalık şehri olan Port Vila aynı zamanda başkenttir. Port Olry, Lenakel, Luganville şehirleri, ülkedeki diğer önemli yerler arasındadır.

Nüfusun demografik yapısı; Büyük çoğunluğunu buranın yerli halkı olan Ni-Vanuatu (%98.5) halkı oluşturur. Kalan %1.5 oranını ise Yeni Zelandalı ve Avustralyalılardır. Ülkenin %36,7’si Presbyterian, %15’i Anglikan, %15’i Roma Katolikleri, %7,6’sı yerel dinler, %19,5’i ise diğer dinlerin olduğu ülkede, İngilizce temelli bir lisan olan Bislamaca, Fransızca ve Vanuatuca resmi dil olup halkın çoğunluğu yaşadığı bölgeye bağlı olarak 17 farklı yerel dil de konuşmaktadır. Ülkedeki okur-yazar oranı %74’tür.

**

Vanuatu’nun 3. büyük adası olan ve Kaptan Cook’un “Sandviç Adası” olarak isimlendirdiği Efate Adası’nda başşehir Port Villa’ya gidiyoruz. 58 bin nüfusu olan Port Villa ekonomi ve sosyal hayatın merkezi durumunda Vanuatu, dünyada en fazla vatandaşlık satan ülkelerden biri, 100 bin Amerikan doları verirseniz vatandaşlık alırsınız, ne işe yarar bilinmez ama aklınızda bulunsun.

Vanuatu’ya en fazla turist Avusturalya, Endonezya ve Çin’den, ayrıca günlük olarak büyük gemilerle Amerikalı ve Avrupalılar geliyor.

Bu coğrafyalarda her zaman beklemediğiniz bir sürprizle karşılaşabilirsiniz. Doğanın içinde harika yemekleri olan gayet güzel bir otelde konaklıyoruz.

İnanmayacaksınız ama, Vanuatu dünyanın en mutlu insanlarının yaşadığı ülke seçilmiş.

**

Sabah erken deniz sefası sonrası, köylerin arasından, sık ağaçların yarattığı karanlık ve nemli ormanda suların içinden geçerek Mele Cascade köyünde yüksek kayaların üzerinden kademeli olarak etrafı serinleterek akan Mele Cascade Şelalesi’ne ulaştık.

Hava sıcak ve nemli olunca hareket etmek hem de tepelere tırmanmak zor, grubun yarısı yoldan döndü ama yolun sonunda o muhteşem manzara her şeye değdi. Dizlerimize kadar suların içinden geçerek dönüyoruz, üstümüzde ıslak olan her şey çabucak kuruyor.

Pasifik Okyanusu’nda ana yerleşim adaları dışında ulaşımı kolay olmayan bazı adalarda halen yıllar öncesi gelenek ve kültürlerine bağlı olarak yaşayan yerli halklar bulunuyor. Vanuatu’da da eski geleneklerine göre yaşayan kabilelerin olduğu adalardan birine gitmek istedik, anladık ki ulaşım, konaklama falan kolay değil, önceden hazırlık yapmak gerekiyor ayrıca bazı yerlerde eski geleneklere bağlı olarak halen yamyamlık alışkanlıkları olabiliyor. Durduk yerde postu deldirme riskine girmeyelim dedik ve Tekosu köyüne, geçmişte o bölgelerde yaşayan kabile insanlarının gösterisine gittik. Karanlık ormanın içinde yüzleri boyalı, sazdan etekli, kafalarında, boyunlarında hayvan kemiklerinden yapılmış kolyeleri, deniz kabuğundan borazanı ile savaşçılar karşıladı. Ormanın içinden çığlık atarak üzerimize atlar gibi yapan savaşçılar eşliğinde köyün şefinin huzuruna geldik. Çizgi film gibi bir yer. Ön açıklamadan sonra, ormanda nasıl avlandıklarını, nasıl beslendiklerini, hastalıklara karşı hangi otlardan ilaçlar yaptıklarını anlattılar, köyü dolaştık ve son olarak yaptıkları veda dansı ile gösteri tamamlanmış oldu. Bu kabilenin gerçekte yaşadıkları ortamda kadınların ve erkeklerin sadece cinsel organları yaprakla kapattıklarını bunun mahremiyetten değil soyların devamı için hassas yerlerini korumak amaçlı olduğunu açıkladılar. Gerçekte yaşadıkları adaya gidebilseydik enteresan olacaktı, yine de güzeldi.

Öğle yemeği için, yarasalar, su kaplumbağalarının falan olduğu bir yere gidiyoruz, en iyisini yapmaya çalıştıkları belli ama… Buralar turistlerin çok geldikleri yerler değil bu nedenle bazı eksik olan şeyler var, niyet iyi de… Böyle yerler az olunca çok da ucuz olmuyor hem aç kalktık hem de pahalı!

Buranın gözde yerlerinden Blue Lagun’a gidiyoruz. Deniz suyu ile nehirden gelen tatlı suyun karıştığı yerde oluşan gölde insanlar yüzüyor eğleniyorlar, biz de öyle yaptık.

Vanuatu, Melanazia bölgesindeki diğer adalara göre biraz daha fazla turistin geldiği yerlerden. Otel restoranlarında güzel yemek yeme imkânı olabiliyor. Dikkat çeken önemli konu, burada her taraf deniz ama balık tutma ve yeme alışkanlıkları yok. Neden balık yemiyorsunuz şeklinde soruya, balık zor iş, sabah erken kalkmak lazım anlamında cevaplar veriyorlar, yani doğru cevap sıcak iklimin, alışkanlıkların yarattığı tembellik. Bu nedenle herkes tavuk yiyor, laf aramızda iyi pişirildiği de söylenemez.

Hava durumları da ilginç, her şey güzel, güneş tepede hava sıcak, bir anda birkaç saniye içinde deli gibi sağanak yağmur bastırıyor, kısa bir süre yağıyor sonra hiç olmamış gibi gene güneş gene sıcak. İnsanlar alışmış, yağmura yolda yakalanacağını fazla dert etmiyorlar, yürümeye devam ediyorlar hatta serinlemek adına iyi de oluyor, güneş açınca her şey çabucak kuruyor.

**

Lelepa Adası’nın kuzeyinde yarım saatlik tekne yolculuğundan sonra toplam nüfusu sadece 220 kişi olan Lelepac Adası’na gidiyoruz. Medeniyetten uzak turkuaz plajları olan ada, ilk olarak 2004 yılında bir Amerikan televizyonu tarafından çekilen survivor programı ile tanınmış.

Bugün burada biraz keyfi yapma kararı aldık, deniz harika. Yemek sonrası dolaşıyoruz köy halkı neler yapıyormuş diye, hiçbir şey yapmıyorlarmış. Kadınlar büyükçe bir ağacın gölgesinde çocuklarla birlikte, erkekler de başka daha bir büyük bir ağacın gölgesinde oturuyorlar. Bütün gün oturmaktan yorulunca akşam eve gidip yatıyor dinleniyor, gündüz tekrar ağaç gölgesinde oturmaya devam. Yorucu iş tembellik!

Günü tamamladık gene.

**

Vanuatu tarihine kısaca bakarsak;

1606 yılında Portekizli Kâşif Pedro Fernandez Vanuatu’yu ilk olarak keşfetmiş.

1860, Çevre ülkelerin işçi ihtiyacını karşılamada bir üs olarak kullanılmış. Bu ticaret sisteminin adına “blackbirding” denilmiş.

1865, Avrupalı yerleşimciler adaya gelmeye başlamış.

1887, Fransa ve İngiltere adadaki kendi vatandaşlarının haklarının korunması için komisyon oluşturmuşlar.

1906, İngiltere ve Fransa ülkeyi ortaklaşa yönetmek için anlaşma imzalamışlar. Bu değişik yönetim, iki başlı bir yönetim ve ortak bir hukuk sistemi çerçevesinde yasama, yürütme ve yargı düzeni sağlanmış.

1980, Ülke bağımsızlığını kazanarak Vanuatu Cumhuriyeti ismini almış.

**

Vanuatu ekonomisi hakkında bir şeyler söylemek gerekirse, genel olarak tarım, yurtdışında çalışan vatandaşlarının yolladığı paralar ve turizm denilebilir. Halkın büyük bölümü küçük ölçekli tarımla uğraşır. Kakao çekirdeği, kereste son dönemlerin ihraç edilen ürünleri arasında yer almaya başlamış. Ülkenin bulunduğu iklim kuşağında oluşan kasırgalar ve diğer felaketlerin ekonomiyi olumsuz etkilediği dikkate alındığında, Vanuatu ekonomisinin gene de devamlı gelişim içerisinde olduğu söylenebilir.  Ülke yeraltı kaynakları bakımından zengin değil, az miktarda manganez işlenerek ihraç ediliyor.

Ülkenin para birimi Vanuatu Vatusu, merkez bankası tarafından denetlenir, basılır ve dağıtımı yapılır ve 1 USD=45000 VUV değerinde.

Toplam GSYİH (2020) 864 milyon dolar, kişi başı gayri safi yurtiçi hasıla GSYİH (2020) 2.879 dolar.

Vanuatu, Büyük Okyanus içerisinde yer alan ada ülkesi olduğu için doğal olarak ülkede tropikal iklim hâkimdir. Yılın 9 ayı yağmurlu ve sıcak geçer, bu dönemlerde kasırgalar görülür, kalan diğer kısımda, hava kuru ve serindir.

Dünyada mutlu insanların yaşadığı ülkelerden biri seçilen Vanuatu’da sosyal yaşam turizme dayanıyor. Nüfusun yarısının yaşadığı kırsal kesimde, insanların mutluluk seviyesinin yüksek olduğu şeklinde değerlendirmeler yapılmış. Bu değerlendirmelerin neye göre yapıldığı hakkında istatistiki bir bilgi yok, hangi kriterlere göre dünyanın mutlu insanları seçilmiş tam açık değil. Çobanın mutluluğu dünyasının küçüklüğündendir! Belki de böyle bir durum.

Sağlık sistemlerinin çok yeterli olmadığı ülkede bazı altyapı sorunları da bulunmakta. İnsanlar arası gelir adaletsizliği, birçok ülkeye göre çok daha az, bu demokratik yapının kuvvetli olmasından ziyade ekonominin dar aralıkta sıkışmasından olmalı. Teknolojik gelişimlere açık olan Vanuatu, diğer Pasifik ada ülkeleri gibi inanç kültürünü benimsemiş yani çok fazla kilisenin olduğu ülkelerden birisidir.

Konuklarını çiçeklerle karşılayan, samimi, içten, kendinizi rahat hissedeceğiniz, sakin, huzurlu insanlar ülkesi Vanuatu Cumhuriyeti.

 

Sevgilerimle

Hayrettin Kağnıcı

Aralık 2022

error: iletişim : [email protected]