Falkland adaları ve Fil Takım Adaları

FALKLAND ADALARI

Antarktika’dan sonra kuzeye doğru yol alıyoruz, Arjantin Patagonyası sahil boyunca hiç aynı olmayan birbirinden çok farklı şekillerde buzulların, aysberglerin arasından geçerek sabaha karşı kuzey batı istikametinde 61 enlemimde Elephant island”, Fil Adasına geldik.

 

Elephant İsland, Fil Takım Adaları Adası;

Fil adaları gözükmeye başladı. Adını kayalıklardan oluşan küçük adaların filin hortumuna benzemesi ve burada deniz fillerinin koloni halinde yaşıyor olmaları nedeniyle bu ismi almış. Çevrede bolca balina ve penguen sürüleri dalıp çıkıyor. Koca gemiyle etrafı dolaşıyor, gözlüyoruz, zaten nerede ne var merkezi sistem ile haberdar ediliyor, bilgi veriliyor. Sadece yüksek kayalıklar ve dağlardan oluşan ada. Burası Ant Dağlarının son uzantıları, haritadan bakılınca daha iyi algılanıyor.

Buranın ilginç hikayesi, 1916 yılında fırtınadan gemileri batan üç İngiliz gemici bir şekilde bu adaya ulaşırlar, imkansızı başararak, kendilerini kurutacak tekne gelinceye kadar üç ay hayatta kalmayı başarırlar. Bu, olay bu bölgede yaşanan tek olaydır. Burada doğa acımasız ve affetmez, burada buz, öldürücü soğuktan başka bir şey yok

Yaklaşık bir haftadır, bulunduğumuz coğrafi konuma bağlı olarak geceleri hava kararmıyor, gece karanlığını özlüyoruz. Kuzeye çekiyoruz, kaç gün içinde her şey normale dönmeye başlayacak. Dünyadan kopuk vasiyetteyiz, 4-5 gündür internet yok, telefon yok, mesaj yok, neler oluyor hiç bilgimiz yok, dünyanın pisliklilerinden uzak, belki de böylesi daha iyi.

Fil Adası, genellikle sisli ve karlı, rüzgâr hızı saatte 180 km’yi bulabiliyor.

Adada kendine mahsus bir fauna olmasının yanı sıra çok sayıda penguenlere ve deniz ayılarına ev sahipliği yapar. Balina avcılığı ve meteoroloji faaliyetleri için uygun gibi gözükse de ada Antarktika gibi gerek iklim şartları gerekse tarım veya benzeri yaşam kaynağı olacak bir şey olmadığı için burada da yerleşim yok. Ayrıca çevresinde demir atacak güvenli bir liman da bulunmuyor.

 

Kuzeye Falkland Adalarına doğru çıkıyoruz.

Antarktika bölgesinden çıktık sabaha karşı, Atlantik Okyanusunda Falkland Adaları’na geldik.

Toplam yüzölçümü 12.200 km2, çoğu Britanya kökenli 4000 nüfusu, monarşi ile yönetilen parlamenter özerk yönetimin başkenti ve en büyük yerleşim yeri Doğu Falkland’da bulunan Stanley’dir. Falkland Adaları, 52 derece güney enlemde, bölgesel olarak Doğu ve Batı Falkland olarak ayrılmış olup toplam 776 küçük adalardan oluşan bir devlettir. Güney Atlantik Okyanusu’nda Patagonya’nın 480 km doğusunda bulunan takımadalar, Britanya’nın denizaşırı topraklarından olan Falkland Adaları iç işlerinde serbest, dışişlerinde ve savunmada ise Birleşik Krallık’a bağlıdır. Yani Birleşik Krallık bu adaların savunması ve dış ilişkilerinin sorumluluğunu üstlenmektedir.

Çoğunluk olan Britanya kökenlilerin haricinde, diğer önemli etnik gruplar Fransızlar, Cebelitarıklılar ve İskandinavlardır. Birleşik Krallık tarafından genellikle sürgün amacıyla kullanılan Saint Helena adası ve Şili’den getirilen göçmenler ile nüfusun azalması önlenmektedir. Resmi ve en çok konuşulan dilin İngilizce olduğu adaların halkları 1983 Britanya Vatandaşlığı Yasası’nın bir sonucu olarak Birleşik Krallık vatandaşıdır.

Adaların en önemli ekonomik faaliyetleri balıkçılık, turizm, koyun çiftlikleri ve yüksek kalitede yün ihracıdır. Falkland Adaları ağaçsızdır ve ağırlıklı olarak çeşitli cüce çalılardan oluşan rüzgâra dayanıklı bir bitki örtüsüne sahiptir.

Falkland’ın 2007 yılına göre GSYİH (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla, bir ülkenin sınırları içerisinde ülkenin yurttaşlarından ve yabancılardan elde edilen gelir) toplam 211,600 milyon dolar, kişi başı yıllık gelir 55,400 dolar. Bizde ise 9,000 doların altında! 1 FKP (Falkland Adaları poundu) 36.339 TRY ediyor.

Buraya gelince alıma ilk gelen Falkland savaşı oldu, neydi hatırlayalım;

Falkland Savaşı, 1982’de Arjantin’in Falkland ve Güney Georgia Adalarını işgal etmesi ile başlamıştı. Altı hafta süren savaşın ardından Arjantin teslim olmuş, işgal ettiği toprakları terk etmiş ve Arjantin’de iktidardaki cunta rejimi savaşın ardından devrilmişti. Savaşta Arjantin’den 640, İngiltere’den 255 kişi hayatını kaybetmişti. Savaşın görünen sebebi, Arjantin, adayı 1767 yılında İspanyollardan devraldıklarını, 1833’te ise İngiltere’nin adayı zorla ele geçirdiğini iddia ediyor ve geri almak istiyordu.

Arjantin neden savaşı başlattı diye bakarsak; Arjantin, İngiltere ile bahşedemeyeceğini çok iyi biliyordu. Yönetimde olan askeri cunta döneminde, solcu ve demokrasi yanlıları 30 binden fazla insan kaybolmuş veya infaz edilmişti. Ülke içindeki karışıklığı kontrol etmek, dikkati başka yere çekmek için, İngiltere’ye Falkland Adaları üzerinden savaş açmıştı. Sonuç yüzlerce insanın ölümü.

2013 yılında yapılan egemenlik referandumunda Falklandlıların neredeyse tamamı Britanya Krallığına bağlı denizaşırı toprakları olarak kalması yönünde oy kullandı.

Dönelim gezimize.

Gemi, limana yanaşamıyor, filikalarla adaya çıkacağız. Sabah erken sıra numarası alıyoruz, hangi filikaya bineceğimiz, bu sefer biraz geç kaldık sonlardayız.  52. enlemdeyiz, artık alıştığımız yaşamın daha rahat olduğu enlem kuşağı, geceyi gündüzü anlıyoruz, görüyoruz artık.

**

Önce sahilde yürüyüş, çevremize bakınalım neler var, kimler buralarda. Kiliseyi ziyaret ediyoruz, herkes kendi inancında dua ediyor. Birkaç kişi ayrılıyoruz tur alıyoruz, penguenlere gidiyoruz. Okyanus sahilinde geniş kumul alanda büyük bir penguen kolonisi, kendilerine ayrılmış alanda dolaşıyorlar. İçlerinde gösterişli, farklı renkte gagası ve parlak göğüs kılları olan kral penguenlerde var. Denizden karınları tok yavrularını beslemek için dönenler, karınlarını doyurmak için denize gidenler, oynaşanlar, müthiş bir şölen. Planlanan süreden fazla süre kaldık, çok güzeldi. Dönüyoruz, merkezde buranın tarihi ve yaşamları ve yaşananları anlatan müzeyi ziyaret ediyoruz. Keyifli kahve molası sonrasında biraz mağazalar da neler varmış araştırması ve gemiye dönüyoruz.

Toplam nüfusu 2500 kişi olan Sidney Falkland Adalarının en büyük şehri ve çoğunluk burada yaşıyor.

Falkland kışın soğuk ve rüzgârlı, yaz hava sıcaklığı 28-30 derece civarında.   Yazın gene turistler geliyor, ortalık kısa süreli de olsa hareketleniyor. Ancak bu kadar az nüfuslu olan, kışın muhtemelen yarısının akraba veya hısım olduğu bu yerde yaşam zor olsa gerek. Yapılacak iş de az olunca para kazanmak, gelir elde etmek kolay değil. Benzer durumda ve özellikle nüfusu az olan sömürge veya işgal altında olan adalarda insanları orada tutmak için, devlet maaş veriyor. Örneğin bir kişinin yapması gereken işler için birden fazla kişi istihdam ediliyor.  Genel olarak turizm ve balıkçılığın dışında fazla bir şey yok. Burası İngiltere için Atlantik Okyanus ve çevresi için stratejik önemi olan bir yer.

Dönüyoruz artık gemiye. Dönüş öyle çok kolay olmuyor, burası İngiltere toprağı sayılıyor, sıraya giriyorsunuz size verilen özel kart ile kimlik kontrolü, binerken tekrar kayıtlı olan resminizle kimlik kontrolü, elinizdeki, cebinizdeki her şey kontrol ediliyor sonra gemiye giriş.

**

Güzel bir gün, hareket ediyoruz, dönüyoruz başladığımız yer Arjantin, Buenos Aires’e. Koca Atlantik okyanusta gidiyoruz, görünüşte deniz sakin gibi, dalga yüksekliği 12-13 metre, rüzgâr hızı 30-40 km/saat. İçerden belli olmuyor, dışarı güverteye çıkınca rüzgârdan yürümek neredeyse mümkün değil.  15-20 metre boyunda teknelerin okyanusları geçerken neler yaşadıkları daha iyi anlaşılıyor.

İki gün iki gemideyiz, sıkıntıdan çay, kahve, yemek…

**

Buenos Aires’teyiz, gece yarısı hareket, 18 saat uzun bir uçuş başlıyor.  Güzel anılar ve yeni bilgilerle evimizdeyiz.

Sevgilerimle

Hayrettin Kağnıcı

Ocak 2024

www.hayrettinkağnici.com

 

 

error: iletişim : [email protected]